1.
Kadın erkek her şuurlu ve namuslu işçi, bugünkü
menhus sermaye ve sermayedar sisteminin kabil-i tahammül olmadığını icab ederse
hayatını bile feda etmeği bilir.
2.
Her yüksek şuurlu işçi, bugünün soyan ve ezen,
sefalete atan, öldüren soygun sisteminin en gizli derin iğrençliklerine nüfuz
etmek için bütün kuvvetlerini toplayarak boş vakitlerini israf etmemeyi ve
bütün bunları öğrenmeğe tahsis eylemeği en büyük bir borç ve zevk bilir.
3.
Karanlıklardan ve zincirden kurtulmuş her işçi,
burjuvazinin kanlı tırnakları altında derin uykuya dalmış, gasb edilen bütün
haklarından habersiz yaşayan zavallı ve bahtsız kardeşlerini de kendisi gibi
uyandırmağı, zulmetlerden ve uyuşukluklardan kurtararak işçi sınıfının
kurtarıcı kızıl bayrağı altında toplamağı en büyük vazife bilir.
4.
Hakikatin parlak nuruna ulaşmış her işçi, kuvvetin
ittihaddan doğduğunu hiçbir zaman göz önünden uzak bulundurmaz.
5.
Her işçi, yalnız sermayedarlara ve patronlara
karşı mücadele etmeğe imtina etmez. Sermayedar ve patrona karşı yapılacak
mücadelede muzaffer olmak, bunların yardakçıları bulunan yalancı
sosyalistlerle, işçiyi her mücadelesinde aldatarak düşmanlarına yardıma koşan
yalancı işçi rehberleriyle çarpışır ve onları işçilerin başından atar.
6.
Şuurlu işçi, kendi hakkını alakadar eden her
meselede işçinin haklarını gasb edenlere karşı yapılan her mücadelede en önde,
daima ilk saf da bulunur.
7.
Her şuurlu işçi, gaye uğrunda her sahada en
fedakâr insandır. İşçinin hakiki kurtuluşunu temin edecek varlıklarını, her
şeyinin hatta hayatının fevkinde mukaddes ve aziz tanır.
8.
İşçi, kendisini, gösterilecek vazifeyi yapmağa
mecbur bilir ve bu vadide verildiğinden fazla izahat istemenin doğru olmadığını
takdir eder: İşçi ketumdur.
9.
Her işçi, vazifelerini yaparken, en tehlikeli
dakikalarda bile soğukkanlılığını muhafaza etmeği bilir.
10.
Her işçi, vazifelerini, işçinin hakkını hakiki
surette müdâfaa eden ve kurtuluş yollarını gösteren gazete ve mecmua ve
kitapları kendi ailesi gibi sever, muntazam alır, okur ve başkalarını da
almağa, okumağa teşvîk ve davet eder.
11.
Kurtuluş yolunda her işçi aylık kazancının yüzde
birini, muayyen kazancı olmayanlar da yirmi kuruştan aşağı olmayan bir miktarı
vermeği borç bilir.
[İstanbul
Komünist Grubu’ndan (Aydınlık Çevresi) Türkiye Komünist Partisi’ne 1919-1926,
“Her Şuurlu İşçi Nasıl Tanınır' Başlıklı Bildiri, Sosyal Tarih Yayınları]
0 Yorum:
Yorum Gönder