“Ya Ali Medet”
Ramazan’dayız.
Nefsin bütün kusurlarından, zaaflarından, kötülüklerinden başarabildiğimiz
oranda, olanaklarımız dâhilinde muaf olabilmenin, barış, adalet ve özgürlük
yurdunun ütopyasını ruhlarımızda idea olarak tanıyabilmenin, hissedebilmenin
zamansallığındayız.
Bu
dünya bizim, öbür dünya bizim. Yeryüzü Allah’ın tüm varlıklarının. Bu yeryüzü
yalnızca insanın değil, toprağın, dağın, ağacın, bitkinin, kuşun, balığın,
köpeğin, kedinin, okyanusun en derinindeki canlıdan, gökyüzünün en yükseğindeki
yaşam formuna kadar hepimizin.
Oruç
bir direniş. Aç gözlülüğe, egoya, kibre, öfkeye, istemin, istencin insana ve
doğaya yabancılaşmış haline karşı en saf cephede örgütlenen bir direniş. Bundan
dolayı orucun hesabını ölçüye vuracak olan insanın tüm bunlara karşı geliştirdiği
direnç olanakları.
Kendisini
savunamayan bir hayvana yardım eden bir insan oruçtadır, bastığı toprağın
zehirlenmesine direnen bir insan oruçtadır, yalandan, riyadan nefret eden bir
insan oruçtadır, tüm benliğiyle İslam’ın farzını yerine getiren kardeşim
oruçtadır.
Bu
Ramazan kalplerimize selamet versin, direnişlere güç versin, her yerde ve her
zaman hayatı savunanlara güç versin. Orucunu imanıyla, kalbiyle, ruhuyla tutan
kardeşim sen benim yoldaşımsın, İslam’ın bu temel ibadetine uymayan ama
direnişiyle, ruhuyla, sevgisiyle imanını başka formlarda hak yoluna hasreden
kardeşim, sen benim yoldaşımsın.
O
gün, hakkın gerçekleştiği gün elele tutuşarak ördüğümüz bu direniş,
Ramazan’ları hepimizin yüreğine barış, adalet, özgürlük günü olarak işleyecek.
Yeryüzünde hiçbir puta tapmayanların, Kant’ın deyimiyle, “ebedi
barış yurdu” inşa edilecek.
Yaşasın
mazlumların Ramazan’ı!
Yaşasın
adalet!
Yaşasın
sosyalizm!
Ya
Allah ya Muhammed ya Ali!
Ozan Çılgın
10 Haziran 2016
0 Yorum:
Yorum Gönder