Yarım milyon işçi ve öğrenci, 9 Mart’ta tüm Fransa
genelinde iki yüzden fazla ayrı yerde gösteriler düzenlemek için sokaklara
döküldü. Ana talep hükümetin iş kanununun tadil edilmesine dönük teklifini geri
çekmesi yönündeydi. Birçok işçi tüm gün greve gitti, anayasadan kaynaklanan grev
hakkını kullandı.
İnternet üzerinden imzaya açılan ve kanun
tasarısının geri çekilmesini talep eden dilekçeye bir milyonun üzerinde insan
imza attı.
Geçen yüzyıl içerisinde Fransız işçilerin zorlu
mücadeleler üzerinden kazandıkları birçok koruyucu hak bu tasarı yasalaşırsa
zayıflayacak. Sendikalarla imza edilen sözleşmeler sayesinde başka ülkelerde
verilen sosyal yardımlar tüm işçilere tatbik edilecek iş kanunu bünyesinde
azaltılmakta.
Buna göre tüm işçilere verilen izin süresi beş
hafta olacak, bunun yanı sıra tatil on gün olacak ya da kimi durumlarda
tazminat süresine benzer bir biçimde RTT denilen çalışma süresinin azaltılması
yoluna gidilecek, yani haftada 35 saatten fazla çalışıldığında ödenen mesailer
azaltılacak. Yasadan kaynaklı verilen sağlık sigortası, işsizlik yardımları,
emeklilik fonları, doğum, ölüm gibi durumlarda yapılan ödemeler gibi yardımlar
bu yasanın kapsamına giriyor.
Bu hakların idare edilmesinden ve uygulanmasından
sorumlu özel bir iş mahkemesi mevcut. Mahkeme aynı zamanda işten çıkartma ve
işten kovma süreçlerini yönetiyor. İlgili mahkeme, ABD’deki tahkim
yargılamalarından daha kısa sürede karar veriyor.
Gençlerin
Katılımı Önemli
Force
Ouvrière (İşçi Gücü -FO) ve Genel İşçi
Konfederasyonu (CGT) gibi militan sendikalar gösterilere büyük bir katılım
gösterdi. Öte yandan Yeni Antikapitalist Parti ve Fransız Komünist Partisi gibi
sol partiler de eylemlere katıldı. Burada daha da dikkat çekici olan, gençlerin
büyük oranlarda katılım göstermesiydi. İktidar partisine mensup kimi muhalif isimler
de eylemlerde yer aldı.
Hükümetteki parti kendisine “sosyalist” dese de
esasen Fransız burjuvazisinin çıkarlarını savunuyor. Bu partinin iktidarda
olduğu dönemde Fransız emperyalizmi ABD emperyalizmi ile birlikte Ortadoğu ve
Afrika’ya müdahale etti.
Demokratik Fransız İşçileri Konfederasyonu (CFDT)
gibi reformist sendikalar sadece hükümetin teklifinin “değişime tabi
tutulmasını” talep etmekle yetindiler. Bu slogan 12 Mart’ta Paris’te yapılan
eyleme ancak birkaç yüz kişinin katılmasını sağlayabildi ve gösteriler yalnızca
birkaç kente yayılabildi. (FranceTV.info,
13 Mart)
Şehirlerarası demiryolu hatlarında ve
bölgelerarası hatlarda çalışan demiryolu işçileri çalışma koşullarında
değişiklik yapılmasını öngören teklifi protesto etmek için 9 Mart’ta greve gitti.
Hükümet ve şirketler greve giden demiryolu işçilerinin sayısını önemsiz
göstermeye çalışsa da Belçika televizyonunun haberine göre 9 Mart sabahı Paris
bölgesinde trafik sıkışıklığı yaşandı ve 190 mil uzunluğunda bir kuyruk oluştu.
(BFMTV.com)
Fransa’da öğrenci sendikaları yanında üniversite
öğrencilerinin de eylemlere katılımı yaygın görülen bir durum olmasına karşın,
bu sefer eylemlere liseliler de katıldı. Fransız televizyonuna giriş kapıları
çöp bidonları ve inşaat bariyerleri ile kapatılmış liseler yansıdı. Binadaki
liseli öğrenciler sokakta “genel meclis” toplayıp gösterilere nasıl
katılacaklarına karar verdiler.
13 Mart günü Fransız televizyonunun geçtiği habere
göre, Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande ve Başbakan Manuel Valls sendika
konfederasyonları ve öğrenci sendikaları ile toplantı yaptı. Amaçları önerilen
değişiklikler konusunda bir anlaşmaya varılıp varılamayacağını görmekti.
FO, CGT ve militan öğrenci
sendikalarındaki müttefikleri açısından hükümetin önerisinin yeniden işleme
konulmaması, geri çekilmesi gerekiyor. Onlar tasarı masada tutulduğu takdirde
31 Mart’ta kitlesel bir gösteri örgütleyecekler.
G. Dunkel
16 Mart 2016
16 Mart 2016
0 Yorum:
Yorum Gönder