31 Ocak 2016

Rohith Vemula ve Steve Biko


 Bu ayın başında, 17 Ocak’ta intihar eden Rohith Vemula’nın “toplumsal bir cinayet”e kurban gitmesi, kimi yönlerden Steve Biko’nun Güney Afrika rejimi eliyle gerçekleştirilen politik bir cinayete kurban gitmesine benzer. Biko, Soweto öğrenci ayaklanması sonrasında, 1977 yılında ırk ayrımcılığının uyguladığı zulmün zirvede olduğu bir dönemde katledildi. Suça iştirak eden kurum ise ırk ayrımcısı devletin polisi idi. Burada ise Rohith Vemula’yı katleden kendi evinin yakınındaki Hayderabad Merkez Üniversitesi idi.
Siyah hareketin genç lideri Steve Biko beyaz üstünlükçülüğünü ve ırk ayrımcılığını eleştiren önemli bir isimdi. Rohith ise sağcı Hindu örgütü RSS [Ulusal Vatansever Örgütü], ABVP [Tüm Hindistan Öğrenci Konseyi] ve iktidara bağlı kimi kurumların brahmanların üstünlüğünü savunan yapılarla ideolojik bir mücadele içerisindeydi.
Steve Biko’nun vefatı gençlerin bir araya gelip ırk ayrımcılığına karşı yapıların şemsiye örgütü Birleşik Demokratik Cephe’yi [UDF] örgütlemesini sağladı. UDF bayrağı altında siyah bilinci ideolojisinden ilham alan yeni liderler seksenlerdeki mücadelede ve doksanların başındaki kurtuluşta ulusa öncülük ettiler. Eğer Hindistan’da da benzer bir yapı kurulursa ve bu yapı tüm ülkeye yayılırsa, bugün sistem dâhilinde her Dalit öğrencinin çektiği çileyi ve toplumsal dışlanmayı azaltmayı başarabilirse, Rohith Vemula’nın anısı da layıkıyla onurlandırılmış olacaktır.
Rohith’in vefatı son dönemlerde Hindistan toplumunun yakalandığı hastalığın bir semptomudur. Hindu sağcılarla bağlantılı güçler devleti ve iktidarı kendi malları olarak görmekte, insanların düşünme, düşüncelerini ifade etme ve kimi görüşlere katılmama özgürlüğünü ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Bu sağcıların arkaik, patriarkal, ayrımcı ve dışlayıcı dünya görüşlerine uymayan herkes “millet karşıtı” ve “gayrimillî” olarak damgalanmaktadır. Bu terimler boştur, duygusaldır ve her türden yoruma açıktır, ayrıca tümüyle somut bir halk kütlesinden çok soyut bir varlığa atıfta bulunmaktadır. Biri çıkıp halk için toplumsal, ekonomik ve politik adaletten bahsetse derhal gayrimillî ilân edilmektedir.
Steve Biko’nun katilleri ikinci derece kanıtlar ve fotoğraflara dayalı kanıtlara rağmen hiçbir zaman açığa çıkartılmadı. Irk ayrımcısı sistem öylesine duygusuz, öylesine kibirli ve adaletten uzaktı ki bu meseleden bir an önce kurtulmayı düşündü. Böylesi bir olaya karşı hassasiyet geliştirmenin ve adaleti tesis etmenin korkaklık alameti olduğuna kanaat getirdi. Bugün aynı şey Rohith vakası için de geçerlidir.
Rohith için eylemler yapan öğrencileri gören başbakan Rohith’in vefatının yol açtığı acıya cevap olarak hemen bir tür sembolizme başvurdu ve onun soyut bir yapıyla ile ilişkili, üzerinde durulması gerekmeyecek biri olarak andı. Genel manada bu olayın bir Dalit meselesi olduğu iddia edildi. TV kanallarında, gazetelerde ve sosyal medyada Rohith’in kimliğine karşı saldırılar gerçekleştirildi ve o bir kez daha öldürüldü.
Tüm Hindistan genelinde öfkeli Dalit öğrenciler eğitim sisteminde Dalit gençlerine karşı kökleri derinde olan yoğun bir ayrımcılığın tatbik edildiğini söylüyorlar. Bu öğrenciler artık kendilerini Rohith Vemula ile tanımlıyorlar. Öğrenci eylemleri, hakkını savunan ve mağdur edilmiş Dalitler arasında yeni bir gençliğin ortaya çıktığının bir göstergesi.
Bugün Dalit öğrenciler devlete yakın öğrenci örgütlerinin kendi isteklerinin dillendirilmesine imkân vermeyeceklerini, kendilerine asla alan açmayacaklarını anlıyorlar. Onlar kendi göbeklerini kendileri kesecekler, kendi yollarını kendileri açacaklar ve liberallerin merhametine muhtaç kalmayacaklar.
Dalit gerçekliği ile ilgili yeni bir sözlükçe oluşturmanın ve bu cemaati güçlendirmenin vaktidir. Hindistan’daki zalim toplumsal sisteme karşı verdikleri mücadelede onların Güney Afrika’da dile dökülmüş olan siyah bilinç gibi alternatif bir anlatıya ihtiyaçları vardır.
Bu anlatı, Güney Afrika’da olduğu gibi, onların özgürleşme yolunda ilk adımları atarken birer Dalit olarak tanımlanmasını sağlayacaktır. Onlar artık kendilerine aşağılık varlık damgası vuran kast sistemini kullanan tüm güçlere karşı mücadele etmeye başlamışlardır. Bu gençler birer mağdur olma hâlinin devam etmesini sağlayan zincirlerden kurtulmak için bir grup olarak örgütlenmek zorundadırlar.
Bugün Dalit gençliğine gereken, kendi aralarında bilinçli olanların bir dayanışma ilişkisi teşkil etmeleridir. Onlara gereken (Hinduizm eleştirisinden farklı olarak) tüm Hindistan’a seslenecek bir ideolojidir. Bu ideoloji tüm o gençleri birbirine bağlamalı, öncelikle psikolojik olarak onları özgürleştirmeli ve onları kesintisiz bir eylemlilik süreci içerisine sokabilmelidir.
Bugün Rohith Vemula’nın doğum günü. Bugün bu yürüyüşün başlangıç noktası olarak iş görmelidir.
Pushkar Raj
30 Ocak 2016

0 Yorum: