Filistinli Grupların ve Bireylerin Suriye’de Süren
Küresel Savaşla İlgili Bildirisi
Biz Filistinliler ve Filistinli örgütler olarak
bugün beşinci yılına giren, Suriye halkının hayatta kalmak için verdiği o
tarihî mücadeleyle dayanışma içerisinde olduğumuzu beyan ediyoruz. Bizler özel
bir konumdayız, zira biz de aynı güçlüklerle yüzleştiğimizden, Suriyeli
kardeşlerimizin karşı karşıya oldukları güçlükleri anlıyor ve takdir ediyoruz.
Yabancı gasıplarca topraklarımızın ve mallarımızın
elimizden alınmasının ne demek olduğunu biliyoruz. Milyonlarca insanımızın
evlerinden çıkartılmasının ve onların ülkelerine bir daha geri dönememelerinin
ne demek olduğunu biliyoruz. Kendi çıkarlarımız ve ulusal haklarımız için
yeryüzünde güçlü ulusların oyuncağı olmanın ne demek olduğunu biliyoruz.
Biliyoruz, egemenliğimizi ve insan haklarını savunurken çile çekip ölmenin ne
demek olduğunu.
Kalkıp Suriyelilere Suriye için neyin doğru
olduğunu söyleyecek değiliz. Biliyoruz ki Suriye ta Nekbe’den beri Filistin’in
kurtuluş hakkına her daim saygı duymuştur. Ancak buradan beyan ediyoruz ki
Suriye’nin düşmanları Filistin’in de düşmanlarıdır; Suriye halkına ve Suriye
ordusuna silâh çekenler, adları ne olursa olsun, kime bağlılık duyuyor
olurlarsa olsunlar, İsrail’e ve onun Arap coğrafyasını bölüp kontrol altına
almayla ilgili projesine hizmet eden piyonlardan başka bir şey değildirler.
Suriye’de insanları kaçıranlar, katledenler, katliama tabi tutanlar, tıpkı
İsrail gibi, Arap milletinin düşmanıdırlar. Onlar da İsrail ile aynı hedefleri
ve aynı sabıkalı niteliği paylaşmaktadırlar.
Bu nedenle Suriye halkı ve devletine karşı
uygulanan şiddete ve cinayete karşı çıkıyoruz. Sadece Suriye devletini yok
etmeye çalışan bu şiddetin ve cinayetin hiçbir adil talep içermediğini
düşünüyoruz. Suriye’ye yapılmış her türden saldırı Arap milletine yapılmış bir
saldırıdır. Gerçek bir millî muhalefet, kendisini ülkesinin ilkelerine adayan
ve kendi bayrağını dalgalandıran muhalefettir, ülke dışından emirler alan
değil.
Filistin ve Suriye’deki mücadeleler dinî
mücadeleler değildir. Biz, herhangi bir inanca imtiyaz tanımaksızın din
özgürlüğünü güvence altına alan devlete saygı duyuyoruz. Arap toplumlarını
mezheplere ayrıştırmak sadece İsrail rejimine hizmet eder ve onun bölgeye
yönelik olarak hazırladığı komplolarını uygulamasına imkân sağlar.
Filistinli mülteciler geçmişte ve bugün çile
çekerlerken Suriye onlara kucak açmış, oy hakkı dışında her türden hakkı onlara
bahşetmiştir. Bu kardeşlik politikasından dolayı müteşekkiriz, buna karşı,
bugün en fazla ihtiyaç duyduğu zamanda, Suriye’yle dayanışmaktan başka bir şey
yapamıyoruz. Elimizden gelen bu.
NATO’nun ve Ortadoğu’daki vekillerinin insana
düşman, soykırımcı politikaları, geriye kalan, Siyonist ve emperyalist güçleri
ile suç ortaklığı yapma noktasında asla tavizde bulunmayan bağımsız milletleri
ve güçleri yok etme üzerine kurulu. Bu milletler ve güçler başkalarına zarar
verme arzusunda değiller ama Siyonizm ve emperyalizm için onların varlığı
katlanılamaz bir gerçek. Suriye’nin, işgalcilere karşı direnen, kendi
halkımızın çıkarı ve hayrı doğrultusunda bağımsız bir yol ile siyaset peşinde
olan, yabancı güçlerin kuklası olmayan tüm milletlerin ve hareketlerin safında
olmak bizim görevimizdir.
Bu nedenle yabancı
istilacıları ve Suriye’deki terörist grupları yaratıp, finanse eden,
silâhlandıran ve destekleyen ülkeleri kovmaya çalışan Suriye’yi destekliyoruz.
Bu grupların gerisin geri kendi ülkelerine dönmeleri, destekçilerinin
ellerindeki kaynaklarını ülkelerimizdeki yurttaşların hayatlarını yok etmek
yerine kendi ülkelerindeki yurttaşlarının hayatlarını iyileştirmeye
vakfetmeleri yönünde çağrıda bulunuyoruz. Bu coğrafyaya yabancı ve ırkçı olan
Siyonist rejim gibi bu suçlu ülkeler ve onların liderleri de Filistin, Libya,
Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen gibi egemen devletlere ve halklara karşı yasadışı
savaşlar açtıkları, insanlığa karşı suç işledikleri, savaş suçlarına ortak
oldukları için yargılanmalıdırlar.
Suriye Dayanışma Hareketi
16 Temmuz 2015
16 Temmuz 2015
0 Yorum:
Yorum Gönder