20 Temmuz 2015

Suriye Dayanışma Hareketi


İşgal Altındaki Anavatanda, Mülteci Kamplarında ve Diasporada Bulunan
Filistinli Grupların 
ve Bireylerin Suriye’de Süren 
Küresel Savaşla İlgili Bildirisi

Biz Filistinliler ve Filistinli örgütler olarak bugün beşinci yılına giren, Suriye halkının hayatta kalmak için verdiği o tarihî mücadeleyle dayanışma içerisinde olduğumuzu beyan ediyoruz. Bizler özel bir konumdayız, zira biz de aynı güçlüklerle yüzleştiğimizden, Suriyeli kardeşlerimizin karşı karşıya oldukları güçlükleri anlıyor ve takdir ediyoruz.
Yabancı gasıplarca topraklarımızın ve mallarımızın elimizden alınmasının ne demek olduğunu biliyoruz. Milyonlarca insanımızın evlerinden çıkartılmasının ve onların ülkelerine bir daha geri dönememelerinin ne demek olduğunu biliyoruz. Kendi çıkarlarımız ve ulusal haklarımız için yeryüzünde güçlü ulusların oyuncağı olmanın ne demek olduğunu biliyoruz. Biliyoruz, egemenliğimizi ve insan haklarını savunurken çile çekip ölmenin ne demek olduğunu.
Kalkıp Suriyelilere Suriye için neyin doğru olduğunu söyleyecek değiliz. Biliyoruz ki Suriye ta Nekbe’den beri Filistin’in kurtuluş hakkına her daim saygı duymuştur. Ancak buradan beyan ediyoruz ki Suriye’nin düşmanları Filistin’in de düşmanlarıdır; Suriye halkına ve Suriye ordusuna silâh çekenler, adları ne olursa olsun, kime bağlılık duyuyor olurlarsa olsunlar, İsrail’e ve onun Arap coğrafyasını bölüp kontrol altına almayla ilgili projesine hizmet eden piyonlardan başka bir şey değildirler. Suriye’de insanları kaçıranlar, katledenler, katliama tabi tutanlar, tıpkı İsrail gibi, Arap milletinin düşmanıdırlar. Onlar da İsrail ile aynı hedefleri ve aynı sabıkalı niteliği paylaşmaktadırlar.
Bu nedenle Suriye halkı ve devletine karşı uygulanan şiddete ve cinayete karşı çıkıyoruz. Sadece Suriye devletini yok etmeye çalışan bu şiddetin ve cinayetin hiçbir adil talep içermediğini düşünüyoruz. Suriye’ye yapılmış her türden saldırı Arap milletine yapılmış bir saldırıdır. Gerçek bir millî muhalefet, kendisini ülkesinin ilkelerine adayan ve kendi bayrağını dalgalandıran muhalefettir, ülke dışından emirler alan değil.
Filistin ve Suriye’deki mücadeleler dinî mücadeleler değildir. Biz, herhangi bir inanca imtiyaz tanımaksızın din özgürlüğünü güvence altına alan devlete saygı duyuyoruz. Arap toplumlarını mezheplere ayrıştırmak sadece İsrail rejimine hizmet eder ve onun bölgeye yönelik olarak hazırladığı komplolarını uygulamasına imkân sağlar.
Filistinli mülteciler geçmişte ve bugün çile çekerlerken Suriye onlara kucak açmış, oy hakkı dışında her türden hakkı onlara bahşetmiştir. Bu kardeşlik politikasından dolayı müteşekkiriz, buna karşı, bugün en fazla ihtiyaç duyduğu zamanda, Suriye’yle dayanışmaktan başka bir şey yapamıyoruz. Elimizden gelen bu.
NATO’nun ve Ortadoğu’daki vekillerinin insana düşman, soykırımcı politikaları, geriye kalan, Siyonist ve emperyalist güçleri ile suç ortaklığı yapma noktasında asla tavizde bulunmayan bağımsız milletleri ve güçleri yok etme üzerine kurulu. Bu milletler ve güçler başkalarına zarar verme arzusunda değiller ama Siyonizm ve emperyalizm için onların varlığı katlanılamaz bir gerçek. Suriye’nin, işgalcilere karşı direnen, kendi halkımızın çıkarı ve hayrı doğrultusunda bağımsız bir yol ile siyaset peşinde olan, yabancı güçlerin kuklası olmayan tüm milletlerin ve hareketlerin safında olmak bizim görevimizdir.
Bu nedenle yabancı istilacıları ve Suriye’deki terörist grupları yaratıp, finanse eden, silâhlandıran ve destekleyen ülkeleri kovmaya çalışan Suriye’yi destekliyoruz. Bu grupların gerisin geri kendi ülkelerine dönmeleri, destekçilerinin ellerindeki kaynaklarını ülkelerimizdeki yurttaşların hayatlarını yok etmek yerine kendi ülkelerindeki yurttaşlarının hayatlarını iyileştirmeye vakfetmeleri yönünde çağrıda bulunuyoruz. Bu coğrafyaya yabancı ve ırkçı olan Siyonist rejim gibi bu suçlu ülkeler ve onların liderleri de Filistin, Libya, Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen gibi egemen devletlere ve halklara karşı yasadışı savaşlar açtıkları, insanlığa karşı suç işledikleri, savaş suçlarına ortak oldukları için yargılanmalıdırlar.
Suriye Dayanışma Hareketi
16 Temmuz 2015

0 Yorum: