14 Şubat 2017

,

İran Devrimi Afişleri


1979 Devrimi, İran’da demokratik bir hükümet kurulması amacıyla yirminci yüzyıl boyunca ortaya konulan gayretlerin bir sonucudur. 1978-1979 arası dönemde dünya, halkın İran kralı Muhammed Rıza Şah Pehlevi’ye karşı verdiği kitlesel mücadeleyi şaşkınlıkla izlemiştir.
Pehlevi rejiminin yıkılışı ve yeni İslamî cumhuriyetinin kurulması afişlerde de karşılık bulmuştur. Devrimden hemen önce, devrim esnasında ve sonrasında afişler, yaşanan veya anımsanmak istenen olayların görsel kaydını tutmuşlardır.
1979 sonrasında hükümetin hazırladığı afişler, devrimi ideolojik mânâda İslamî bir devrim olarak tahayyül etmektedir. Oysa devrim, çok farklı politik kesimden insanların iştirak ettikleri bir eylemdir. Rejim, bu afişlerde devrimin Şii yönüne vurguda bulunmuştur. Burada amaç, yeni hükümetin dinî otoritesini ve politik meşruiyetini ortaya koymaktır.
Ayetullah Humeyni ve Ali Şeriati’yi içeren bir grafitti, 1981
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
4. Kutu, 175. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu afişte İran’da kamuya ait bir binanın duvarı gösteriliyor. Bu da bize, göstericilerin bu tip mekânları dinî ve politik muhalefete dair bir araç olarak nasıl kullandıklarını ortaya koyuyor. İsmi bilinmeyen bir sanatçının çizdiği bu grafitti, devrimin günlük medya çalışmalarının nasıl işlediğini gösteriyor. Grafittide karşımıza Humeyni’nin bir resmi, Ali Şeriati’ye ait bir stensil ve sloganlar çıkıyor. Grafitti, dil olarak Amerika, Rusya, İsrail ve Şah karşıtı. O dönemde duvarlar, Pehlevi yanlıları ile göstericilerin kapıştıkları yerler. Burada ilk yazılan sloganları diğer kesim beyaz boya ile kapatıyor. Gösteriler esnasında yaralanan ya da ölen İranlıların kendi kanlarıyla “Şah’a ölüm” yazdıklarına tanık olunuyor. Bu da o insanların Şah’ı yıkma kararlılığının bir delili. Diğer göstericiler, ölü ya da yaralı arkadaşlarının kanlarını ellerine sürüp duvarlara slogan yazıyorlar ya da afişin sol üst köşesinde görüldüğü üzere, el işareti bırakıyorlar.
Kara Cuma Katliamı, 1980
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
1. Kutu, 8. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu afiş, İran Devrimi’ne doğru akan sürecin artık geriye döndürülemez olduğunu düşündürten Kara Cuma katliamını anmak için hazırlanmış. 8 Eylül 1978 günü güvenlik güçleri, Tahran’daki Jale Meydanı’nda toplanan göstericilere saldırdı. Tahminen 84 kişi katledildi. Afişin arka planında Jale Meydanı’nın haritası var. Kırmızı lekelerin olduğu yerler, insanların katledikleri noktaları gösteriyor. Hem Farsça hem İngilizce olarak hazırlanan metin şehidleri anlatıyor. Pehlevi rejimine karşı devrimci coşku için gerekli birer araç olarak Şiilerdeki yas ritüellerinin önemine vurgu yapıyor. Afiş, saldırıda ölenlerin gelecekte kurulacak İslamî cumhuriyetin şehidleri ve öncüleri olarak yüceltiyor. Üzerinde, “Kara Cuma’nın şehidleri. Şehidler, ebediyen yaşayacak ruhlar. Kanlı Cuma’nın (17 Şehrivar) kurbanları, mücahidler. İslamî adalet devletinin öncüleri. Büyük şeytan Amerika’nın zulmüne tanık belagatli şehidler. Ruhlarınız şad olsun, Hatıranız sonsuza dek yaşasın” yazıyor.
Çocuk Çizimlerinin Montajlanması, 1980
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
1. Kutu, 1. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Devrimin ikinci yıldönümünde hazırlanan bu afiş, devrime ve İran-Irak Savaşı’na dair çizimlere yer veriyor. Bu çizimler, Şah heykelinin devriliş sahnesi, “Amerika’ya Ölüm” yazılı bir pankartı taşıyan bir grup genç, İranlı göstericilerle polis tankları arasındaki çatışmalar ve bir dizi devrimci gösteri ile alakalı. Sağ alt köşedeki çizim, güneydeki bir şehrin (muhtemelen Hürremşehr’in) bombalanmasını ele alıyor. Savaşın dinî alt metnini güvercin üzerinden okumak mümkün. Ortadaki güvercin uçarken “şehid” ve “çocukların kanı” yazıları oluşuyor. İran-Irak Savaşı’nın en fazla anımsanan yönlerinden biri de çocukların, bilhassa genç erkeklerin savaşa katılması. Savaş sürecinde cepheye (çoğu askere gönüllü yazılan) 12 yaşlarında gençlerin gittiği biliniyor. Savaş alanında binlerce çocuk öldü. Onların bu fedakârlıkla cennetle ödüllendirildiklerine inanılıyor. Bu afiş, devrime dair ilk anlatılardan biri. Üzerindeki çizimler, İranlılara zarar vermeye başlayan savaşın fizikî ve psikolojik acısının hissedilmesinden önce, çocuklar tarafından çizildi.
Büyük Gün, 1984
Kazım Çalipa
İranlı, doğum tarihi: 1957
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
3. Kutu, 117. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Şah’ın heykelinin yıkılışı, İran Devrimi’nin en önemli anlarından birisi. Sanatçı, bu olayı canlı ve sıcak renklerin kullanıldığı yağlı boya ile çizilmiş bir resimle anıyor ve burada Fransız romantizmine özgü tarza başvuruyor. Yaralı bir göstericiye destek olan kitlenin üzerinde heykelin alt kısmını havada görüyoruz. Arka planda yanan ateşleri ve devrimin bastırılması için Pehlevi rejiminin kullandığı aşırı gücü görüyoruz.
Devrik Bir Şah Heykelinin Etrafına Toplaşmış Kalabalık, 1980
Abbas Attar
İranlı, doğum tarihi: 1944
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
2. Kutu, 20. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Şah’ın heykelinin yıkılışı, devrim esnasında fotoğraflara da yansıdı ve bu fotoğraflar tüm İran’a, oradan da dünyaya yayıldı. Bu afişte kullanılan fotoğraf Abbas Attar’a ait. Attar, halk ayaklanmasına doğru giden süreçte 1978’deki gösterilerin ve olayların fotoğrafını çeken ünlü bir fotoğrafçı. Bu fotoğrafta Attar, çalkantılı günlere ait hafızayı biçimlendiren ve devrime doğru giden süreçte yavaş yavaş oluşan kaotik gerçekliği yansıtıyor.
Çığlık: Muharrem’in İlk Gecesi, 1979
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
3. Kutu, 95. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Pehlevi rejiminin yıkılması öncesi bir yıl boyunca Şiilere has yas törenleri düzenlendi. Bu törenlerde ölen kişilerin kırk gün yası tutuldu. Bu dönem boyunca devlet karşıtı gösterilere tanıklık edildi. Bu kartpostalda karşımıza Muharrem ayı boyunca yas tutan kalabalıkları resmeden, Hüsrevcirdi’ye ait bir resim çıkıyor. Grubun önünde gömleğini yırtan adam, İmam Hüseyin’in vefatı karşısında duyduğu duygusal ızdırabı ifade ediyor. Bu türden kendini cezalandırma eylemleri, Kerbela’daki yetmiş iki şehidin ızdırabını tekrardan yaşamak üzerine kurulu. 1978 ve 1979’da Muharrem ayları süresince kalabalıklar tüm öfkeleriyle sokaklara döküldüler ve nihayetinde bu olaylar Pehlevi rejimini yıkan halk ayaklanmasına dönüştü.
Şah’ın Sürgünü, Humeyni’nin Dönüşü, 1979
Hasan İsmailzade
İranlı, doğum tarihi: 1922
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
1. Kutu, 11. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Resimli hikâye anlatımı geleneğine başvuran ve eskiden beri İran’daki kahvehanelerde karşımıza çıkan resimleri taklit eden bu afiş, Şah’ın İran’dan sürgün edilişini, devrimin sona erdiğini ve Humeyni’nin geri dönüşünü resmediyor. İdam edilmekten korkup aceleyle kaçan Şah, Basra Körfezi üzerinden Mısır’a gitti. Resimde ona siyah bir köpek ve kırmızıyla resmedilmiş bir şeytan eşlik ediyor. Üzerinde Amerikan ve İngiliz bayraklarının bulunduğu bavulundan kâğıt paralar ve altın liralar dökülüyor. Sağ üst kısmında Humeyni duruyor ve elinde Kur’an bulunuyor. Alt kısmında devrim esnasında yapılan gösterilere ve idamlara yer veriliyor. Arkada ise Eyfel Kulesi ve Necef’teki cami görülüyor. Bu ikisi, Humeyni’nin geri dönüş öncesi kaldığı Irak’ı ve Fransa’yı temsil ediyor.
ABD Bayrağını Yırtan Humeyni Resmi Altındaki Yaralı Gösterici, 1980
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
2. Kutu, 59. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
İran Devrimi’ni dramatik bir dille aktaran bu afiş, şah rejiminin çöküşüne ve Humeyni’nin dönüşüne sebep olan gösterilerdeki şiddeti ve kaosu resmediyor. Küba’daki devrimci sanata benzer biçimde, ekspresyonist tarzda çizilmiş bu resimde yaralı bir göstericiyi görüyoruz. Gösterici, kan içerisinde yerde uzanmış hâlde ve elinde yeşil bir bayrak var. Bayrağın üzerinde ise “bağımsızlık, özgürlük, İslam Cumhuriyeti” yazıyor. Üst kısımda ise Humeyni’nin sureti görünüyor. Bu suret, ABD bayrağını yırtıyor ve sembolik düzeyde İran’ın ABD’nin nüfuzundan kurtarıldığı ifade ediliyor. Humeyni’nin yüzüne yer vermek suretiyle bu afiş, devrime uzanan süreçte onun varlığına ve oynadığı role vurgu yapıyor. Afişte Humeyni, halk ayaklanmasının lideri ve dinî önder olarak resmediliyor.
La İlahe İllallah ve Kalabalıklar, 70’ler–1980’ler
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
4. Kutu, 188. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Afişte La İlahe İllallah yazısı yumrukları havaya kaldırmış göstericilerin silueti üzerine yazılmış. Hat yazısı şeklinde yazılmış olan yazı kalabalıkların hep birlikte kaldırdıkları kolları üzerinden yazılıyor. Bu afiş, İran halkının devrimci coşkusunu ifade ederken dinî açıdan haklılığını ortaya koyuyor.
“ABD Hiçbir Şey Yapamaz”, 1980
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
2. Kutu, 39. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu afişte göstericilerin ardında duran Humeyni’nin portresini görüyoruz. Havaya kaldırılmış yumruklar başkaldırıyı ve direnişi simgeliyor. Üzerinde hem Farsça hem İngilizce olarak “ABD hiçbir şey yapamaz” yazıyor. Bu anlamda yazı, ABD’yi karşıya atan ve ona saldıran bir içeriğe sahip, ama aynı zamanda iç siyasete de müdahale etmeye çalışıyor. Burada ayrıca büyük olasılıkla Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’nde 444 gün rehin tutulan Amerikalılara dair de bir atıf söz konusu.
İran Devrimi’nin Birinci Yıldönümü, 1980
Ortadoğu Afiş Koleksiyonu
4. Kutu, 171. Afiş
Özel Koleksiyonlar Araştırma Merkezi
Şikago Üniversitesi Kütüphanesi
Bu afiş, İran Devrimi’nin birinci yıldönümü için hazırlanmış. Büyük bir yumruğun içerisinde 1979’daki devrimci gösterilere ait siyah-beyaz bir fotoğraf var. Humeyni’nin İran’a dönüşü, Şah’ın devrilişi ve sürgüne gönderilmesine atıfta bulunan afişin üst kısımda İsrâ suresi 81. ayet bulunuyor: “Hak geldi batıl zail oldu, muhakkak ki batıl yok olmaya mahkûmdur.” Bu hâliyle afiş, devrimi iyiyle kötünün veya hakla batılın savaşına kendisini adayan bir devrim olarak tanımlıyor. Burada gördüğümüz afiş, Tahran’daki ABBüyükelçiliği’nin ele geçirilmesi ve sonuçta yaşanan rehine krizi üzerinden kapanmazdan önce ABD’deki tüm İran elçilikleri ve konsolosluklar için hazırlanmış. Üzerinde ayrıca Farsça ve İngilizce olarak, “11 Şubat 1980’de yaşanan İran İslam Devrimi’nin birinci yıldönümünde tüm Müslümanları, dünyanın tüm mazlumlarını ve İranlı tüm erkek ve kız kardeşlerimizi tebrik ediyoruz” yazıyor.
15 Ekim 2011

0 Yorum: